Bölüm MesajıTurizm sektörünü son yıllarda en çok etkileyen olgular, endüstrinin tüm alanlarına hâkim olan ve hizmet sektöründe de yoğun biçimde kullanılan yeni ileri teknolojiler (nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik, akıllı binalar vb.); değişen ve kitle turizmi yerine özel ilgi alanlarına yönelen, kültür turizmi, kırsal turizm, gastronomi turizmi gibi branşların doğmasına neden olan yeni turist profili; sosyo-politik, ekonomik ve doğal değişimler ve dalgalanmalar (artan nüfus, kitlesel göç hareketleri, bölgesel çatışmalar ve savaşlar, bitki örtüsünün tahribatı ve çölleşme, yağışların azalması, su kaynaklarının kuruması ve kuraklık, betonlaşma, ekilebilir alanların azalması ve tarım ürünlerine erişim zorluğu, artan navlun fiyatları, çevre kirliliği ve sera gazı salınımı, doğal afetler, küresel ısınma, salgın hastalıklar vb.); post-modernist, liberal kapitalist anlayışın ve küreselleşmenin bölgesel kalkınma ve refah konularındaki vaatlerini yerine getirememesine bağlı olarak kan kaybedişiyle yeniden popüler olan sosyal devlet anlayışı ve yerel kalkınma modellerinin toplumun dezavantajlı kesimlerinin haklarını savunmaya ve turizm hareketine katılabilmelerini sağlamaya yönelik girişimleri olarak sıralanabilir. Böylesi bir konjonktürde, turizm eğitimi aracılığıyla her zamankinden nitelikli, öngörülü, dünyadaki gelişmeleri ve piyasalardaki eğilimleri okuyabilen, yeni teknolojilere hâkim ve sürekli gelişmeyi ilke edinen, öğrenme merakı olan ve işine aşkla bağlı, müşteri taleplerine kendini ve bağlı bulunduğu işletmenin iş yapma biçimlerini hızlı bir şekilde adapte edebilen, turizm tedarik zinciri içerisinde yer alan tüm aktörlerle ve işletmenin doğrudan ve dolaylı faaliyetlerinden etkilenen tüm paydaşlarla etkin iletişim içinde olan, dinamik ve çok yönlü çalışanların yetiştirilmesi ihtiyacı baş göstermiştir. Farklı ülkeler ve bölgelerin ötesinde, aynı ülkenin farklı turistik destinasyonları arasında bile, ekonomiye katkıda bulunacak nitelikli turist profilini ağırlamak için keskin bir rekabet ortamının var olduğu günümüzde, diğerlerinden bir adım öne çıkmak için turistik alt yapının ve çevrenin yanı sıra, insana, başka bir deyişle nitelikli iş gücüne ciddi bir şekilde yatırım yapılması elzemdir. Turizmin ihracat işlevi görmesinden dolayı, her faaliyet döneminin sonunda ortaya çıkan cari açığın turizm sektöründen elde edilen gelirler sayesinde kapatılabileceği beklentisi olduğu göz önüne alınırsa, turizm sektörü çalışanlarına ne kadar büyük bir sorumluluk düştüğü de açıktır. Bölümümüz, doğal kaynakları ve güzelliklerinin yanı sıra eşsiz konumuyla da büyük stratejik öneme sahip ülkemizin farklı bölgelerindeki destinasyonların sunduğu avantajları ön plana çıkararak dünyaya tanıtacak, sektörü iyi tanıyan, kültürel ve teknolojik açıdan donanımlı, iş etiği ve ahlakına sahip, sorumluluklarının bilincinde ve sektörde yükselmeyi hedefleyen geleceğin parlayan yıldızlarını yetiştirmek için çalışmaktadır. Turizm alanında dünya sıralamasında en yukarılarda olmayı hak eden ülkemizi, lâyık olduğu yerlere taşıyacak genç neslin turizm sektörünün önemini ve ülkenin geleceğinin inşasında oynadığı rolü idrak etmesi ve bu mesleği seçerek geleceğine yatırım yapması en büyük arzumuzdur. Uluslararası değişim programları ve ikili anlaşmalar sayesinde öğrencilerimiz yurtdışında eğitim görme olanağına da sahip olurken, zorunlu stajlar, sektör profesyonelleriyle ve turizm kuruluşlarıyla yürütülen işbirlikleri, organizasyonlar ve seminerler aracılığıyla öğrencilerimizin sektöre hazırlanması amaçlanmaktadır.Doç. Dr. Ceren Gül ARTUNER ÖZDER Turizm İşletmeciliği Bölüm Başkanı Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş LinkedIn'de Paylaş E-posta Gönder Whatsapp'ta Paylaş